2 Ekim 2008 Perşembe

ToHuMMM...


Toprak tohumu taşır tam yüreğinde...Tohum ise toprağın dışındaki yaşamı merak etmekte . Toprağın sevgisini bilmekte belki ama önemsememekte.Toprak bilir tohumun kalbini ve eğer "gerçek aşksa gitmez" der. Aralar kabugunu, gösterir yüreğindekine kendisinin dışında kalan yaşamı. Tohum gördüğü gökyüzüne aşık olur.Tohum filiz olur çıkartır başını topraktan kavuşmak için sevdasına.Bu bi ayrılığın başlangıcıdır aslında...Aslında en başından beri bilir toprak tohumun gideceğini . Ama önemi yoktur gitmesinin kalmasının önemli olan toprağın tohuma karşılıksız sevgisi...Tohum sevdalanmıştır gökyüzüne, tıpkı toprağın sevdalandığı gibi kendisine...Ve her geçen gün uzaklasır ondan ulaşıcanı zanneder sevdiğine , gökyüzüne... Toprağın canını acıta acıta uzanmaya ,yetişmeye, kavuşmaya çalışır Gökyüzüne... Tohum artık koca bi ağaç olmuştur. Geçen zaman onu topraktan uzaklastırmısıtır ama sevdiğine, gökyüzüne kavuşturamamıstır.Anlar nafile bir sevdanın peşinde oldugunu, onu asıl sevenın toprak oldugunu... Oysa o tüm kollarını gökyüzüne ,sevdasına dogru açmıştır, bunca olandan sonra dönemez toprağına , bilsede toprağın ona olan sevdasını bakmaz hiç ardına, devam eder kollarını gökyüzüne açmaya...Oysa toprak; ağaç onun sevdasına hiç cevap vermemiş olsa bile yapışır köklerine bırakmaz sevdasını...kanıyla canıyla besler.Bilirki sevda karşılıksızdır.Bilirki sevdalar sevenin canını acıtmadan büyümezler !

Hiç yorum yok: