18 Şubat 2009 Çarşamba

Parmak KIZ...


Avuçlarının arasındaki parmak kızın birgün tüm bu olanlara isyan bayrağını çekip, bir dev'e dönüşebileceğini hiç tahmin etmedın sen...

Bundandır ki beni bırakmadan, başka kadınlar, başka bedenleri sevdin! Çoğul aşkların oldu senin...Bölük pörçük sevgine kimseyi inandıramadın.Onca aşkını toplasan bir bende ki aşka ulaşamadın!

Sana sevilmeyi hissettirdim ben,belkide ilk kez tanıştırdım.Tatlı tatlı yayılınca bedenine,"Beni daha çok sevin, beni daha çok sevin!" nârâları yerleşti diline...

"Nasıl olsa parmak kız hep sever beni..." dedin.

Bana ait bir bedende salındılar arsızca...Anlamlarını yanlız benim bildiğim izler bırakarak acıttılar canımı...Tarağımda saçlarını bıraktılar bazen, bazende teninde kokularını...

Şimdi yerimi başkalarına bırakarak gidiyorum. Sana "Ben" olamayacak başkalarına. Yaptıklarını görünce gözbebeklerimde, aralandı avuçların...Parmak kız sessizce olanları izlediği avuçtan düşerken yada atlarken olacaklara razıydı."Sen kendini bitirirken, Sensizlik korkutamazki beni... " dedi.Benim de gidebileceğimi hiç düşünmedin değilmi...Yazık ki varlığımı gidişim farkettirdi.Üzgünüm aşkım, Parmak kız Masal'ını terk etti.

Lanetli bir gözyaşısın belkide....Gözlerimden düşüp, yanaklarımdan süzülen...Ve Lanet olası dudaklarımdan tekrar bedenime geri dönen...Gider gibi yapan ama gitmeyen.

11 Şubat 2009 Çarşamba

Deli Saçması...


-"Düş bitti, Hoş geldin." dedi bir deli...
"-Ben buraya bir düşten düşmedim." dedi diğer deli.
"-Düştün ya sonunda, nasıl olduğu önemli mi ?" dedi bir diğer deli.

Bir deli anlatmaya başladı...
"-Ben..." dedi, "- Ben çok ünlü bir komutandım, çok büyük savaşlar kazandım ama küçük bir savaşta darmadağın oldum.Ordumu da aklımı da kaybettim."
Kahkahalarla güldü bir deli...
-"Bakma sen ona , bugün komutan olur, yarın yine deli..."
-"Sen...Sen neden düştün."dedi bir diğer deli...

Hasta bakıcı fırsat vermeden delilere konuşmaya başladı;

-Rahat bırakın kızı...Kendini şiir zannediyor.

"-Ben bir şiirim..." dedi genç kız...Ben bir şiirim,Şairi başka dizelere aşık bir şiirim,Kelimelerim yandı...
"-Ben bir şiirim..."dedi genç kız...Şairimin kaleminde kalan,dizeleri bile olmayan...Ben onun yazdığı en güzel şiirim, ne yaşandığını anlamanız için beni okumanız yeterli, ben onun şiiriyim..." dedi ve sustu.

Gözlerinden süzüldü kelimeleri...

Cam kenarına geçti bir deli...

-"Dünyanın sonu geliyor,gökyüzünü bile bölmüşler." dedi.


Güldü bir deli...Sustu bir deli...

Nokta

Dilimde sana dair o kadar çok cümlem var ki söylenecek...Bir nokta çıkıpta durduracak diye çok korkuyorum.

9 Şubat 2009 Pazartesi

Tahteravalli...

Tahteravallinin iki ucundayız seninle... İki kişiden biri mutlaka yerde...Hiç bir zaman ikimizi birden mutlu etmedi bu "Aşk". Sana yüklediğim anlamlar beni anlamsız kıldı yanında.. Sen havadaki taraf oldun, bense yerlerde. Sonra sana yüklediğim anlamlardan sıyrılınca sen, yada sana yüklediğim anlamları kaybedince ben, sen sevgisizlikle tanıştın. Ben havadaki taraf oldum, sense yerlerde...

Zamanın küçük bi anını paylaştık senınle...Çok kısa bir an kesişti hayatlarımız.Ama ne yazık ki bir tahteravalli de...Seni göklere taşırken beni yerlere indirdi, beni göklere taşırken bu kezde seni indirdi yerlere...

Sensiz benim bedenimin bir ağırlığı yokmuş meğer, Yazık ki sen bunu hiç bilmedin, yazık ki ben bunu sen gidince anladım.

6 Şubat 2009 Cuma

...KuYTu


Yüzümü ne zaman aldın benden, peki ya sesimi... Ne zaman geldin...Ne zaman gittin! Neden gittin...Hayatıma soru işaretleri takıldı...Yaşadığımın adı ne ? Sensizlik mi...Sessizlikmi...


Anlatacak aşklarım oldu benim, kurduğum sevda cümleleri...Şimdi onların hepsi sanki kalbimin karalama defteri...


En güzel cümlelerimin öznesi senmişsin meğer...


Anılar mı tıkandı soluk boruma senden sonra, hayat mı?


İçimde bir yerlere küçük bir çocuk saklanmış... Anlattığına göre sensizlik çok karanlıkmış.


Düşlerinde kurduğu hayal evi kalbine yıkılmış...Dinlediği ve inandığı tüm masallar tedavülden kaldırılmış....Binbir umutla beklediği, gözlediği yıldızı, bir başka kalbin dilekleri için kaymış...Şimdi bir süre saklanır kuytularda, belki yorganın altından çıkmaz uzunca bir süre...İlk acı nede olsa...İlk büyüme sancısı...Peki ya sonra?


Aksak bir yürekle devam eder yoluna...

...HoŞÇaKaLLL...


Gün batımında şehri seninle paylaşmaktan vazgeçicem...Senle yaşananları kamburum sayıp, sarıp sırtıma yol alıcam... Gittikçe alışıcam, alıştıkça kamburluğumdan sıyrılacağım.


Paylaştığımız evi temizliyorum şimdi...İzlerimi siliyorum ki kalanlar canına batmasın.


Bir cinayetin ardından delilleri yok ediyorum, az sonra evin kapısını çekip çıkınca, hiçbir delil kalmayacak ardımda...Bir AŞK öldü.İkimizde gözlerimizi kapadık, olanları görmedik ya , yaşamadık saydık.


Önceleri bir kadeh şarap alıcak yerini... Sonrasında da hüzünlü bir şarkı...Sonrası yok zaten...Sonrası yaşanamadı!


4 Şubat 2009 Çarşamba

...SANCI...



Kelimeler anlamlarını yitirmişse Ve artık duygularına tercümanlık etmeyi bırakmışsa cümleler, dilinden zorla koparılıp alınmışsa kelimelerin,harflerin ses vermiyorsa artık... Susmalısın belkide...


Gitmemesi gerekenler en önce koyulmuşsa yola, Ve hayatını paylaştığın insan bütünü sana bırakıp yol almayı tercih etmişse dur dememelisin belkide...


Yağmur yanaklarına emanet gözyaşları kondurmuşsa, sen gözyaşlarını cimrice kullanmayı bırakmalı ,ağlamalısın belkide...


Yalnızca ve yalnızlıkta gururun yanı başındaysa...Sebeb te o' dur belki olanlara...


Cesaretlendirip hayata sunduğun o küçük çocuğun elinden balonları alınmışsa, yüreğinde peşi sıra uçamamanın hüznü varsa...Elinde düş kırıklıkları yapışmışsa yakana ona masallar anlatmayı bırakmalısın belkide...


Hayat bir sancı olmaya başlamışsa,yerli yersiz kramplar giriyorsa kalbine, yeni bir doğum yeni bir serüven olmalı hayat belkide ...


Düştüğünde kalkmaya cesaretin yoksa, yırtılan dizlerini yamayıp pantolonunun yeniden koyulmuyorsan yola, sülietini yansıtmadığı için kızma aynalara, gölgen bedeninden büyükçe beliriyorsa yerde anlaki benimsemediğin için hayatı, benimsememiş hayatta bu korkak yüreği belkide...


Körü körüne bağlandıklarının yükünü taşımaktan usanmadıysan hala, köklerin sayıyorsan acılarını, yada hastalıklı dallarını budamayı inatla reddediyorsan bu son mevsimin belkide unutma!