18 Ekim 2008 Cumartesi

Mavİ


Nasıl anlatırım senı..Yada sensizliği bilmiyorum.Bildiğim tek şey var! Sensizliğin bana sunduğu maskelerden yoruldum artık.Hergün yeni bir maskem...Hergün yeni bir sensizlik.
Denize bakmadım bir süre ve gökyüzüne...Kafamı kaldırıpta görmedim mavilikleri...Senın gözlerini bana hatırlatmasın yine...Mavi...Yalnızca gözlerindi.
Gidiyorum dediğinde dur demedim sana...Gitmene engel olmadım.Benı hayatından çıkarmanı izledim sessizce.Buralara dönmem için sebebim ol dedın ya...Ben ikimize de sebeb olmak istemedim.Benden hayatının neresınde vazgeçeceğini bilmiyordum çünkü...Vazgeçeceğinden emindim ama...Sırtındaki bir kambur gibi...Hayatına giren ilk zorlukta beni bıraktın çünkü.
Sana dur demedim.Evet...Senin vazgeçişlerinden ve usanıp dönüşlerinden yoruldu bedenim.Peşinde savrulmaktan...Senın yapamadığını yaptım.Seni bıraktım.Hemde senınle...
Vazgeçtim senden...Acısını hisset dedım vazgeçilmek nasılmış yaşa...Aklımdan ezberimden ilk numaranı sildim.Anılarıysa asla...
Ortak arkadaşlarımızla görüşmedim.Seni bana sorucak, senı bilen kimseyi bırakmadım hayatımda.Adını anan yok artık hayatımda.Benden başka...
Bir meydanda dudaklarından dökülen küçük bir elvedayla bitti herşey.Küçük bir kıvılcım yaktı koca bir geçmişi... Şimdi yıllar geçti.Ben aynalara bakamıyorum halâ...Bedenımde senın yüzünü görmekten usandım. Sen gittin bense yıllarca kendı bedenımde bana ait olmayan bir yüzle yaşadım!
Şimdi bu satırlar sensızlığı anlatan ilk ve son yazım. Bir daha yazmıcam senı...Anlatmıcam kimselere...Yaşa dur sen içimde, karanlıklarda...Benım yasadığım gibi...Boşa çabalama, günışığına çıkmıcaksın artık .Senı öyle bir yerine gizlicem ki yüreğimin,bir zaman sonra nerede oldunu bile UNUTUCAM!

Hiç yorum yok: