18 Mart 2009 Çarşamba

RenKLeriN MaSaLı...


Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde...

Bir gün'ün batımında, iki uzak şehirde,

Kör bir kız ile genç bir delikanlı yaşarmış!

Zaman geçmiş, yollar akmış...

Genç'le kız denize yakın bir yerde karşılaşmış.

Delikanlı kıza denizi anlatmış, ama herkes gibi değil...

Delikanlı kıza mavi'yi anlatmış!

Kızın siyahlarının yanına mavide yerleşmiş...

Kız mutlu, kız umutlu... denizin kokusunu ilk kez renklendirmiş!

Sonra delikanlı kıza kırmızıyı anlatmış...Sonra yeşili...

İlk kez karanlığını gökkuşağıyla süslemiş!

Zaman geçmiş renkler tükenmiş!

Kız delikanlıdan öğrendiklerini insanlara anlatmaya başlamış...

İnsanlar şaşkın, kör bir kız bunları nasıl bilirmiş!

Kız ona bunları delikanlının anlattığını söylemiş...

Söylemiş ama nafile...

Adı çoktan çıkmış büyücüye...

Birgün birgece almışlar evinden kör kızı,

"Sen büyücüsün" diye...

Götürmüşler çok uzaklara,

Atmışlar bir kuyunun dibine!

Çok zaman sonra duymuş delikanlı...

Kör kıza olanları!

Meğer kendi dünyasındaki aydınlık kıza sunduğu bir karanlıkmış,

Yada bir başkasının renkleriyle yaşanmazmış!

Renklerin bittiği yerde karanlık başlarmış!


4 yorum:

qüLqüzeLi dedi ki...

... bir başkasının renkleriyle yaşanmazmış!
Renklerin bittiği yerde karanlık başlarmış!


Rabbim kimseyi başkalarının bıraktığı karanlıklarda koymasın :(
canım yüreğine sağlık ...

Adsız dedi ki...

Ablacım sen renksin..biz sensiz olmayalımm..

masal bitti dedi ki...

aslında herkes ebruli...içimizde birsürü renk var :)

qüLqüzeLi dedi ki...

evet ebruli bencede
mesela bende siyah ve tonları var