24 Ocak 2010 Pazar

Gizlenip en sağlam kalen saydığının bedenine, sızar hanenden içeri yine korku...Ölümüde  takar peşine, kendi yetmezmiş gibi! Hatırlatır sana bir kez daha;" ipler benim elimde, kuklaa..."
İplerinin onun elinde olmasından korkmazsın aslında, korktuğun namluyu sevdiklerinin alnına dayamasında...Oda bilir seni, bilir de oynatır parmağının ucunda.Çok başka hayaller kurarken sen, ya da geç hayalleri çok basit planlar yaparken mesela...Mesela ağız tadıyla yenecek bir akşam yemeği kurarken aklında, ardını dönüp yemek hazır diye bağıracağın anda, serer sevdiğini iki seksen salonun ortasına...Bu kadar basit der sana aklınca, alırım onu çıkarırım oyundan biz devam ederiz oynamaya...O olmazz o olmaz dersin defalarca, beni al onu bırak burda! Söylediklerinemi ikna oldu yoksa oyundan mı hoşlandı bilinmez ,öylece bırakıp sizi ardında geldiği gibi gider korku...Ya sevmeyeceksin, ya korkmayacaksın hayat bu!

Hiç yorum yok: