1 Şubat 2010 Pazartesi

Kelimelerimi kalemime hapsedip, gidiyorum ben.Bu gece söz verdim kendime artık kağıda bile bahsetmeyeceğim sendennnnnnn?
Ve oyun bahçesinin kapısını yavaşça çekip çocuk, yürüdü savaş alanına doğru.Dilinde halen o masum çocukluk türküleri...Hayat henüz kanına karışmamış, gölgeler düşmemişti yüzüne...Kalbi halen sol tarafında atıyordu aynı ritimde , hiç ihanete uğramamış , hiç ihanet etmemişti kimseye.Küfür yerleşmemişti dilinin en ücra köşelerine, hiç ölmemiş ve öldürmemişti.Okuduğu tüm masallar mutlu sonla bitiyordu ya, bu da ona yetiyordu.
           Ve oyun bahçesinin kapısını usulca çekip yürüdü savaş alanına çocuk.Hayat umuyordu, onu ölüm karşılıyordu.Yol boyu öldürülmüş "çocukluklar", yol boyu büyümüş insanlar...Ardına baktı, oyun bahçesi gözükmüyordu.Tam karşıda koca bir korku, hayat korkuyla bedenine sızıyordu.
"Çocukluğundan kalma izlerin duruyor diye dizlerinde halâ, sen halen büyümediğinimi zannediyorsun yoksa...?"