23 Aralık 2008 Salı

ÖlüMMM...


Bazen 5 yaşındaki bir çocuğun elinden balonlarını alır, bazen 85 yaşında bir ihtiyarın kalbinden korkularını...

Herkese adil zamanlar,adil acılar sunmasada yaşam kopmak zor gelir insana.Bırakıp gitmek istemez insan...Bazen bu gidiş umulmadık bi zamanda gelir,bazense uzun bekleyişlerin sonunda.

Yeryüzünü toprağın üstünde sevenler, altını hiç düşünmezler ama toprak boşu boşuna bu kadar cömert değildir onlara.Canıyla besler seni, kanıyla...Peki ya sonra? Ayaklarından tutup içine almaz belki seni , ama sen onu çiğneyip salınırken bile o senın ona döneceğinin farkında.O yüzden aldırmaz senın küçük dağları ben yarattım edana...

Ölümmm...Siyahla beyazın arasındaki gri belkide...Sana sunulan beyaz yaşamı siyah olarak mı teslim ediceksin. beyaz olarakmı kalıcaksın...Hayatımı değiştiriceksin, yoksa sıradanlaşıp sürüyemi katılacaksın.Zaman sana ayna tutucak, kendine bakıp,kendine dönüp sorularını cevaplandırıcaksın.Dünyanın eteklerine ne kadar sıkı sarılırsan sarıl unutma, seni de silkeleyip atıcak sonunda!

20 Aralık 2008 Cumartesi

...MiLAT...


Hayat senden sonra ve senden önce diye ayrılmamalıydı.



Yokluğun bi milat olmamalıydı yada...



Güneş çıktığında gölgem yerde belirmeliydi,



Gölgem yok diye güneş doğmamazlık etmemeliydi mesela.



Aşkın gölgem olmamalıydı. Yada,Gölgem beni bırakmamalıydı.


Geldiysen kalmalıydın yada...


Giderken uğramamalıydın hayatıma!


Bir solukluk olmamalıydı aşk...


Nefesimi ciğerlerimden çalıp sinsice gitmemeliydin.


Öncesi vardı ya, sonrası da olmalıydı.


Zaman sende saplanmamalıydı.


Ruhumu senden öteye sürüklemeye çalışmamalıydım.


Varlığın canımı acıtmamalıydı...


İlk başkarda, hani en başında...


Bir " sen" bir "ben" vardım ya...


Sen giderkende geride bir "ben" kalmalıydı.






13 Aralık 2008 Cumartesi

Deniz Yıldızının Masalı...


Küçük deniz yıldızı suyun derinliklerinden görüp, hayaline aldandığı yıldızın peşine takılıp vurunca kıyılara; anlamış, yıldız hiç ait olamazmış ona.

İkisini birleştiren mavilikler sonsuz bir bütün gibi gözüksede, çabaladıkça ve ilerledikçe nafile çıkmış deniz yıldızının çabaları.Deniz bitince gökyüzü başlamazmış meğer,Sonrası sonsuz bi kıyı...

Meğer Sevdasının hayaliyle çıktığı kıyıda ona yaşam yokmuş.Dönmek için çabalamış durmuş denizine...Pişman olmuş Deniz yıldızı , Bir hayalin peşine takılıp gidilmezmiş sevda diye. Hayal etmiş durmuş parlak yıldızını...Düşünmüş yanında kendini, yakıştıramamış.Sevdasının hayatında yer yokmuş ona, bir bütünde kendini hep belli edermiş ya yama...Aitsizliğini anlayıp dönmüş denizine.Deniz açmış kollarını, sarıp sarmalamış deniz yıldızının yaralarını.Sonra denizi farketmiş küçük yıldız; Ona hiçbir karşılık beklemeden sevgisini sunan denizi... Sevda demiş farklı dünyalarda değil de kendi dünyanda yaşanmalı.

12 Aralık 2008 Cuma

MaSaL OlduK İkiMizDe....


Masal olduk ikimizde....Henüz saat 12 göstermemişti bile...Anlamadık ayrılığı, bilemedik zamanını.Aniden seni benim hayatımdan, beni senın hayatından aldı. Sana göre ben gittim sen kaldın. Bana göre sen yittin ,ben kaldım. Sen, ben derken bizi bitirdik. Alalacele bir ayrılıktan kalıntılar var, gözlerimden süzülmekte...

Masal olduk ikimizde... Kurtta, kuzuda biziz bu hikayede.Kendimiz kestik rapunzelin saçlarını, kendimiz giymedik sindirellanın ayakkabısını.Suçlu benim, birazda sen...Ya da içimizdeki gurur.

Masal olduk ikimizde... Cadılar yapmadı bunu, yada büyücüler...Ne yaşadıysak biz yaşadık, ne yaptıysak biz yaptık.Soluk borumuza geldi dayandı bu Masal, yutkunamadık.Yaş oldu bazen, bazen de sızı...

Masal olduk ikimizde...Yazık ki anlatılamadık.Hiç kimse bilmedi bu masalı, hiç kimse yaşamadı.

Masal olduk ikimizde yazık ki biz diye bir şey kalmadı !

Seni Değil de Kendimi Kandırıyorum Aslında...


Özlediğimden değil aslında, ama bazen merak ediyorum seni...

Hangi şehirden bakıyorsun gökyüzüne.

Neler geçiriyorsun içinden.

Saçın sakalın uzadımı yada...

Hayat hangi yaşanmışlıkları bıraktı yüzünde.

Zamanın izleri nasıl durdu o yüzde?

Özlediğimden değil aslında, ama bazen merak ediyorum seni...

Nelere gülüyorsun, neler ağlatıyor seni.

Benim ağlamam için mesela halen Volkan Konağın şarkıları yeterli !

Gülmem için sebeb aramayı bırakalı çok oldu zaten :)

Bazen merak ediyorum seni...Özlediğimi sanma!

Nelere pişmansın, Keşkelerin varmı halen gönlünün kuytularında...

Mutlumusun hayatın sana sunduklarından,

Yada en çok neyi yitirdiğine yanıyorsun.

Bazen merak ediyorum seni ...Özlediğimi sanma.

Aradan onca gün ,onca ay, onca yıl geçti.

Halen seni düşünüpte yandığımı sanma.

Dedim ya seni özlediğimi sanma.

Ve Böyle diyorum diye sakın bana kızma!

Seni Değil de Kendimi Kandırıyorum Aslında...

Zaman Bizi Karşılaştırmalı Hayatın Bir Karesinde...


Bir nehir kenarında oturmalıyız seninle, yada bir deniz kenarında...

Elimizde birer fincan sıcak kahve olmalı mutlaka...Eski günlerdeki gibi...

Uzun uzun konuşmalısın, araya giren onca yıla inat.

Doya doya bakmalıyım gözlerine, geçen senelere inat !

Sen yine sohbeti uzattıkça uzatmalısın...

Bense boş gözlerle etrafa bakarak seni kızdırmalıyım!

Sen dinleyip dinlemediğimi kontrol eder gibi sorular sormalısın yine...

Ben haline gülmeliyim, Sen gülümsememe gülmelisin...

Sonu gelmeyen sohbetlerimiz olmalı...Sonu gelmeyen yaşanmışlıklarımız.

Zaman bizi tekrar karşılaştırmalı hayatın bi karesinde.

Sen tümden çıkmış olmamalısın hayatından

Ben geride kalan ,sen terkeden olmamalısın, böyle kalmamalısın aklımda

Yüzün resimlerde kalmamalı, Sesinden o şarkıyı yine dinlemeliyim mesela...

Yüreğinde benden boşalan bir yer olmamalı...

Zaman bizi karşılaştırmalı yine hayatın bi karesinde...

Bu kez son gördüğüm gibi yanında başka birisi olmamalı...

İçinde terketmişliğin pişmanlığı olmalı mesela...

Aldatmışlığın acısı...

Kimsede aynı huzuru yakalayamamışlığın özlemi olmalı mesela...

Anlatıcakların olmalı...

Zaman bizi karşılaştırmalı yine hayatın bi karesinde...

Gönlümün bunca sancısı, bunca bekleyişi boşa olmamalı!